ÖZET : İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbir alınmamasının işçiye fesih hakkı tanıdığı gözetilip, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedilmesi nedeniyle işçinin kıdem tazminatı talebi kabul edilmelidir.
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.06.2006-25.08.2009 tarihleri arası çalıştığını, davacının işyerinde geçirmiş olduğu iş kazası sonrası işverenden gerekli güvenlik önlemlerinin alınması talep etmesi üzerine iş sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işyerinde geçirmiş olduğu iş kazası sonrası bir süre daha çalıştıktan sonra kendiliğinden işyerinden ayrıldığını, davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının yaşadığı iş kazası sonrası işyerinde bir süre daha çalıştıktan sonra çalışma koşullarını gerekçe göstererek iş sözleşmesini feshinin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1- )Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- )Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun fesih tarihi itibariyle yürürlükte olan 83. maddesine göre işyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçinin gerekli tedbirler alınmadığı takdirde haklı fesih imkanı bulunmaktadır.
Davacının davalı işyerinde kaynakçı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini ileri sürdüğü, davalı işverenliğinse davacının 24.08.2009 günü ve sonrasında mazeretsiz olarak işe gelmediğini, sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini savunduğu, mahkemece davacının yaşadığı iş kazası sonrası işyerinde bir süre daha çalıştıktan sonra çalışma koşullarını gerekçe göstererek iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesi davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının işyerinde geçirmiş olduğu iş kazası sonrası davalı işverenden şikayetçi olması üzerine Sakarya *** Sulh Ceza Mahkemesinde taksirle yaralama suçu nedeniyle yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı işverenin işyerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda önlemleri almaması sebebiyle asli kusurlu olduğu kanaatinin beyan edildiği, yine aynı iş kazasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişliği tarafından işyerinde yapılan 26.01.2010 tarihli denetim raporunda, davalı işverenin iş kazası nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacının ise kusurununun bulunmadığı, işyerinin elektrik ve topraklama tesisatlarında on ayrı hususta eksiklik tespit edildiği, bu raporun davacının iş sözleşmesini feshettiği tarihten aylar sonra alınmasına rağmen davacının feshe gerekçe gösterdiği işçinin sağlığını bozacak hususlara karşı davalı işverence önlem alınmadığı, 4857 sayılı Kanun'un fesih tarihi itibariyle yürürlükte olan 83. maddesine göre işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbir alınmamasının işçiye haklı fesih hakkı tanıdğı, davacının işyerinde elektrik çarpması sebebiyle yaşadığı iş kazasına rağmen davalı işverence gerekli tedbirlerin alınmaması üzerine iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiği anlaşılmış olup, mahkemece kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, *** gününde oybirliğiyle karar verildi.
(KARARI VEREN YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİ İLE KARAR BİLGİLERİNİ ÖĞRENMEK İÇİN SAĞ ALTTA BULUNAN CANLI DESTEK BÖLÜMÜNE YAZABİLİRSİNİZ.)
Linkler
Hizmetlerimiz
Ücret Tarifesi
SIKÇA SORULAN SORULAR
İletişim
Üyelik sözleşmesi
Gizlilik Politikası
KVKK Aydınlatma Metni
Çerez (Cookie) Bildirimi
Hakkımızda
KUTLAY HUKUK BÜROSU 2017 yılında Av. Mustafa Onur KUTLAY tarafından kuruldu. 2017 yılından itibaren faaliyetlerine Adana’da devam eden büromuz kurulduğu günden bugüne kadar müvekkillerine avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kutlay Hukuk Bürosu Her hakkı saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.