Tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır. Herkes, cinsiyet, ırk, renk,din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın yasa ve hukuk önünde eşittir.

İnsan Hakları kavramı II. Dünya Savaşı'ndan sonra gündeme gelmiş ve gelişmiştir. 10 Aralık 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edilmiştir. Bildirge 30 maddeliktir. Bildirgenin yayınlandığı gün olan 10 Aralık günü Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu ile "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Resmi Gazete ile yayınlanması yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Bildirge hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması" kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu Kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

İnsan hakları özetle bireyin, otoriteye karşı insan olmasından kaynaklı koruyucu niteliğe sahip bir kavramdır. İnsan Hakları Hukuku da bireyin, otorite karşısında Anayasamızda ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağlı olduğu anlaşmalarda düzenli tanınan haklar bağlamında korunmayı ve haklarının savunmasını ele alır. 

Bunun en güncel örneği Adil Yargılanma Hakkının ihlalinden doğan hukuki uyuşmazlıklardır. İnsan Hakları Hukuku kamu hukuku alanına girmektedir.