Adana Avukat, Sosyal Medya, Sosyal Medya Hukuku, Sosyal Medya Davaları, Facebook Hakaret, Twitter Hakaret, Instagram Hakaret, Whatsapp Hakaret, İnternet Suçları, Sosyal Medya Suçları, Tehdit, Cinsel Taciz, Dolandırıcılık, Cumhurbaşkanına Hakaret, Suç Duyurusu, Dilekçe Örneği, Atatürk'e Hakaret, Terör, Terör Örgütü, Propaganda, Eleştiri, Durum Tespiti, Düşünce, İfade, İfade Özgürlüğü, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi, KVKK, Avukat, Hakaret Davaları, Ceza Davaları, Tazminat Davaları, Av. Mustafa Onur Kutlay
Twitter, Facebook, Instagram, Whatsapp vb. Sosyal Medyada İşlenen Suçlar
Günümüz teknolojisi sonucu twitter, facebook, instagram vb. sosyal medya sitelerinde işlenen suçlar gündeme gelmiştir.
Sosyal Medyada İşlenen Suçlar Nelerdir?
Aslında "sosyal medyada işlenen suç" şeklinde bir sınıflandırma yapmak doğru değildir. İşin doğrusu, ceza kanunlarında düzenlenen bir takım suçların sosyal medya sitelerinde çok sık işlenen suçlar olarak değerlendirmektir.
Sosyal medyada sık sık işlenen suçları şu şekilde sayabiliriz:
Hakaret(TCK.m.125)
Cumhurbaşkanına Hakaret(TCK.m.299)
5816 Sayılı Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'un İhlali
Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (TCK.m.301)
Terör Örgütü Propagandası Yapma(TMK.7/2)
Cinsel Taciz(TCK.m.105)
Müstehcenlik (TCK.m.226)
Tehdit(TCK.m.106)
Şantaj(TCK.m.107)
Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali(TCK.m.132)
Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali(TCK.m.134)
Kişisel Verilen Kaydedilmesi(TCK.m.135)
Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme(TCK.m.136)
Dolandırıcılık (TCK.m.157)
Nitelikli Dolandırıcılık(TCK.m.158)
Bilişim Sistemine Girme(TCK.m.243)
Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme(TCK.m.244)
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması(TCK.m.245)
HAKARET SUÇU(TCK.m.125)
TCK.m.125'te hakaret suçu şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır."
Hakaret suçunun oluşabilmesi için kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi gerekir. Ya da küfretmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırı olması gerekir.
Bu eylemler sosyal medya üzerinden bir kimseye gerçekleştirilirse de hakaret suçu oluşur.
Sosyal medya üzerinden hakaret eylemi, herkese açık bir mecrada gerçekleştirilmişse aleniyet unsuru oluştuğundan verilecek olan ceza altıa biri oranında artırılır. Ancak özel mesaj yoluyla gerçekleştirilmişse, aleniyet olmadığından bu şart gerçekleşmez.
Örneğin; kişinin paylaşımının altına yorum yapılmak suretiyle gerçekleştirilen hakaret fiilinde aleniyet unsuru vardır.
Burada anlaşılması gereken durum, hakaretin, hakaret edilen kişide başka kişiler tarafından da görülüp görülmeyeceği husududur.
Hakaret suçu hakaret edilenin dışında başka kişiler tarafından görülüyorsa veya duyuluyorsa burada aleniyet unsuru vardır. Ancak sadece hakaret edilen kişinin görebileceği veya ulaşabileceği bir mecra ise burada aleniyet unsuru oluşmamaktadır.
Şu kadar ki eleştiri sınırları kapsamında kalan ya da durum tespiti niteliğinde olan eylemler veya sözler hakaret suçu kapsamında değildir.
Ayrıca, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre beddua etmek hakaret suçunu oluşturmaz.
Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır. (TCK.m.126)
Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.(TCK.m.129/1)
Hakaret suçunun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.(TCK.m.129/2)
Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.(TCK.m.129/3)
CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU(TCK.m.299)
TCK.m.299'da Cumhurbaşkanına hakaret suçu şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."
Cumhurbaşkanına hakaret suçu da TCK.m.125'te düzenlenen fiilerin gerçekleştirilmesiyle oluşmaktadır. Kanun koyucu, ülkenin en üst makamında olan Cumhurbaşkanı'nın kişiliğini ve saygınlığını korumak düşüncesiyle bu hükmü düzenlemiştir.
Sosyal medya ortamında; Cumhurbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları vb. siyasiler hakkında bazen eleştiri mahiyetinde bazen de hakaret mahiyetinde söz ve eylemler gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle, TCK.m.299 sık sık gündeme gelmektedir.
Sosyal medya üzerinden işlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçunda azami düzeyde aleniyet unsuru mevcut olmaktadır. Zira sosyal medyada sadece Cumhurbaşkanı'nın görebileceği veya ulaşabileceği bir durum pek mümkün değildir.
Pek tabi eleştiri mahiyetinde ya da durum tespiti niteliğinde olan söz ve eylemlerde hukuka uygunluk söz konusu olduğundan TCK.m.299 hükmünde düzenlenen suç oluşmayacaktır.
Ayrıca söz konusu suçtan ötürü kovuşturma yapılması yani kamu davası açılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun oluşmasına ilişkin öğretide ve mahkeme kararlarında son döneme ait bir tartışma söz konusudur. 2017 Anayasa değişiklikleriyle birlikte Cumhurbaşkanı'nın partili olabilmesi, dolayısıyla siyasi olması nedeniyle mevcut Cumhurbaşkanına hakaret suçlarının "Cumhurbaşkanlığı makamından kaynaklı olması" ile "Cumhurbaşkanlığı makamından kaynaklı olmaması" şeklinde ayrıma tabi tutulabilmektedir.
Mahkemeler, büyük çoğunlukla TCK.m.299'u lafzi yorumlayıp, Cumhurbaşkanına hakaretin "Cumhurbaşkanlığı sıfatından kaynaklı olup olmadığı" yorumunu yapmayıp, hakaret edilen şahsın "Cumhurbaşkanı" olması nedeniyle TCK.m.299 yoluyla cezalandırmaktadır.
Ancak son dönem mahkeme kararlarında bu ayrımın yapıldığını görmekteyiz. Örneğin Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/738 E- 2020/172 K sayılı kararında şu gerekçeye yer verilmiştir:
"Sanık atılı hakaret suçunu işlediği, söz konusu suçun katılan Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile ilgili değil, iktidar partisi genel başkanı olması sıfatıyla seçimde hile yapıldığından söylediğinden Anayasa Değişikliğinden sonra Cumhurbaşkanının tarafsızlığı en azından hukuken ortadan kalktığından ve de Cumhurbaşkanı aynı zamanda yürütmenin başı ve de iktidar partisinin lideri olduğundan ve bu husus TCK.m.299/1 maddesinin kabul edildiği dönemde ön görülmediğinden TCK.m.125/1 maddesi gereğince..."
2017 Anayasa Değişikliği sonucu ülkemize gelen partili Cumhurbaşkanlarına işlenen hakaret suçlarının TCK.m.299 kapsamına mı gireceği TCK.m.125 kapsamına mı gireceği hususunda öğretide ve mahkeme kararlarında birlik olmadığından bu tartışmanın son bulması için kanun değişikliği yoluna gidilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
5816 Sayılı ATATÜRK ALEYHİNE İŞLENEN SUÇLAR HAKKINDA KANUN
Kanun'un söz konusu hükümleri şöyledir:
"Madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür."
Sosyal medyada Atatürk'ün hatırasına hakaret eden kimse, hakareti alenen etmişse yani birden fazla kişinin olduğu ortamda etmişse suç oluşur.
Sosyal medyada aynı anda iki veya daha fazla kimseler tarafından bu suç işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Eleştiri ve durum tespiti mahiyetinde olan açıklamalar ve eylemler, suç kapsamına girmez.
TÜRK MİLLETİNİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ, DEVLETİN KURUM VE ORGANLARINI AŞAĞILAMA SUÇU (TCK.m.301)
TCK.m.301'de düzenlenen suç şu şekilde düzenlenmiştir:
"(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır."
Kanun hükmünden açıkça görüleceği üzere bu suçun oluşması için aleniyet unsurunun olması gerekir. Ayrıca suçun soruşturulması için Adalet Bakanının izni olması gerekir.
TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPMA
Terörle Mücadele Kanunu 7/2 hükmü şöyledir:
"(Değişik ikinci fıkra: 11/4/2013-6459/8 md.) Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
(Ek cümle:17/10/2019-7188/13 md.) Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. Aşağıdaki fiil ve davranışlar da bu fıkra hükümlerine göre cezalandırılır:
a) (Mülga: 27/3/2015-6638/10 md.)
b) Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde;
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4. Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi."
Kanun maddesinden anlaşılacağı üzere terör örgütü propagandası suçunun oluşması için cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru göstermek, övmek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapmak gerekmektedir. Başka bir ifadeyle söylemlerde veya eylemlerde cebir, şiddet veya tehdit unsurlarının biri veya birkaçı olması gerekir. Bu unsurlar olmadığı takdirde yapılan söylem ve eylemler sempatizanlık nitelik taşıdığı şeklinde değerlendirilebilir.
CİNSEL TACİZ SUÇU(TCK.M.105)
TCK.m.105'te cinsel taciz suçu şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) (Değişik: 18/6/2014-6545/61 md.) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle, işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz. "
MÜSTEHCENLİK SUÇU (TCK.M.226)
Müstehcenlik suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan, Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz."
TEHDİT SUÇU (TCK.M.106)
Tehdit suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir."
ŞANTAJ SUÇU (TCK.M.107)
Şantaj suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur."
HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ SUÇU(TCK.M.132)
Haberleşmenin gizliliğinin ihlali suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur."
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ SUÇU (TCK.M.134)
Özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur."
KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU (TCK.M.135)
Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2)Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır."
VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME SUÇU (TCK.M.136)
Bu suç TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır."
DOLANDIRICILIK SUÇU (TCK.M.157)
TCK'da dolandırıcılık suçu şöyle düzenlenmiştir:
"Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir."
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU (TCK.M.158)
TCK'da nitelikli dolandırıcılık suçu şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır."
BİLİŞİM SİSTEMİNE GİRME SUÇU(TCK.M.243)
TCK'da bilişim sistemine girme suçu şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
SİSTEMİ ENGELLEME, BOZMA, VERİLERİ YOK ETME VEYA DEĞİŞTİRME SUÇU (TCK.M.244)
Bu suç TCK'da şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur."
BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU (TCK.M.245)
TCK'da söz konusu suç şöyle düzenlenmiştir:
"(1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır."
Kutlay Hukuk Bürosu, esas olarak Adana'da faaliyet göstermekle birlikte Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Kayseri, Kahramanmaraş, Ankara, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her ilinde faaliyet göstermektedir.
Linkler
Hizmetlerimiz
Ücret Tarifesi
SIKÇA SORULAN SORULAR
İletişim
Üyelik sözleşmesi
Gizlilik Politikası
KVKK Aydınlatma Metni
Çerez (Cookie) Bildirimi
Hakkımızda
KUTLAY HUKUK BÜROSU 2017 yılında Av. Mustafa Onur KUTLAY tarafından kuruldu. 2017 yılından itibaren faaliyetlerine Adana’da devam eden büromuz kurulduğu günden bugüne kadar müvekkillerine avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kutlay Hukuk Bürosu Her hakkı saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.