Adana Avukat, Adana Ceza Hukuku, Adana İnsan Hakları Hukuku, Mersin Avukat, Mersin Ceza Hukuku, Mersin İnsan Hakları Hukuku, Hatay Avukat, Hatay Ceza Hukuku, Hatay İnsan Hakları Hukuku, Antalya Avukat, Antalya Ceza Hukuku, Antalya İnsan Hakları Hukuku, Gaziantep Ceza Hukuku, Gaziantep İnsan Hakları Hukuku, Ankara Avukat, Ankara Ceza Hukuku, Ankara İnsan Hakları Hukuku, Görevi Kötüye Kullanma, Görevi İhmal, İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, İrtikap, Kamu Görevlisi, Memur, Avukat Mustafa Onur Kutlay, Avukat Nazan Akça Subaşı,
A-İCRA SURETİYLE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA(TCK.m.257/1)
TCK.m.257/1 hükmü şöyle düzenlenmiştir: "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
TCK.m.257/1 hükmü icrai bir fiil başka bir ifadeyle aktif bir eylem gerçekleştirmek suretiyle görevi kötüye kullanma suçunun tanımını yapmıştır.
Bu fıkra hükmündeki suçun oluşabilmesi için, öncelikle o eylemin kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerekir. Örneğin kamu kuruluşuna bir vatandaşın dilekçe vermesine rağmen evrak kayıt memurunun dilekçeyi almaması dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturur.
Bu suç KAMU GÖREVLİSİ tarafından işlenebilen, özgü suçtur. TCK.m.6/1-c hükmünde kamu görevlisi tanımı şöyle yapılmıştır: "Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi"
Kamu görevlisi deyiminden devlet memuru anlaşılmamalıdır. Kamusal faaliyet yürütülmesine sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi anlaşılmalıdır. Örneğin serbest avukatlık yapanlar, avukatlık görevi esnasında gerçekleştirdiği eylem ve işlemleri kamusal faaliyet olduğundan serbest avukatlar kamu görevlisi olarak kabul edilir.
Kamu görevlisi, görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi gerekmektedir. Görevi dışında gerçekleşen eylemlerden o kamu görevlisinin bu suç yönünden sorumluluğu mevcut değildir. Örneğin, bir devlet dairesinde insan kaynakları biriminin yetkisinde ve görevinde olduğu durumda o devlet dairesinde muhsaebe birimindeki kamu görevlileri bu suçtan sorumlu tutulamaz.
257/1 hükmündeki suçun oluşabilmesi için kişilerin mağduriyetine ya da kamunun zararına ya da kişilere haksız bir çıkar sağlanması gerekmektedir. Bu unsurlardan birinin veya birkaçının ihlal edilmemesi halinde 257/1 kapsamında suç oluşmayacaktır.
B-İHMAL SURETİYLE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA(TCK.257/2)
TCK.m.257/2 hükmü şöyledir: "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bu fıkra hükmünde ise aktif bir eylem mevcut değildir. Yapmama, gerçekleştirmeme ya da gecikme şeklindeki pasif eylemler mevcuttur.
Suçun oluşması ile ilgili hususlar A bendinde ayrıntılı olarak yazıldığından, ayrıca tekrar edilmeyecektir.
Bu fıkra hükmünde vurgulanması gereken husus ihmali davranışlardır.
Örneğin, bir avukatın istinaf süresi içerisinde yerel mahkeme kararını istinaf etmemesi ve bu istinaf etmeme nedeniyle müvekkilinin mağduriyetine neden olması TCK.m.257/2 kapsamındaki suçu oluşturur. Ancak istinaf etse dahi kararın ortadan kaldırılmayacağı tartışmasız bir şekilde açık ise söz konusu suç oluşmayacaktır.
Yine, PTT dağımtıcısının APS kaydına rağmen gönderiyi oldukça geç teslim etmesi nedeniyle gönderenin ya da alıcının mağduriyetine neden olması atılı suçu oluşturacaktır.
C-GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU TAKSİRLE İŞLENEBİLİR Mİ?
Görevi kötüye kullanma suçunun taksirle işlenebilen suçlardan olmayıp yalnızca kasten işlenebilen suçtur.
D-SUÇA İŞTİRAK
Bu suçta iştirak hükümleri uygulanabilir. Birden fazla kişiyle işlenmesi halinde TCK.m.37 hükümleri uygulanır. Keza bu suça azmettiren, yardım eden ya da dolaylı fail kullanmak suretiyle söz konusu suçu işleyen de kanunda tanımlanan cezalara mahkum olacaktır.
F- İÇTİMA
Bu suç, tek bir eylem ile birden fazla suçun ihlal edilmesi suretiyle işlenmiş ise fikri içtima hükümleri uygulanarak en ağır olan suçtan ceza verilir. Örneğin, irtikap eylemiyle birlikte işlenmiş ise irtikap eyleminden ceza verilir. (TCK.m.44)
Bu suç, tek bir eylem ile birden fazla kişileri mağdur etmiş ise aynı neviden fikri içtima mevcut olup TCK.m.43/1 hükümlerine yazan zincirleme suç hükümleri uygulanır. Örneğin, üniversite kayıt evraklarının teslim edilmesine rağmen gereken kayıt işlemlerini yapmayan kamu görevlisi birden fazla öğrencinin mağduriyetine neden olmuş ise TCK.m.43/1 hükmü uygulanmalıdır.
Linkler
Hizmetlerimiz
Ücret Tarifesi
SIKÇA SORULAN SORULAR
İletişim
Üyelik sözleşmesi
Gizlilik Politikası
KVKK Aydınlatma Metni
Çerez (Cookie) Bildirimi
Hakkımızda
KUTLAY HUKUK BÜROSU 2017 yılında Av. Mustafa Onur KUTLAY tarafından kuruldu. 2017 yılından itibaren faaliyetlerine Adana’da devam eden büromuz kurulduğu günden bugüne kadar müvekkillerine avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
Kutlay Hukuk Bürosu Her hakkı saklıdır.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.